Boşanma davaları, anlaşmalı ve çekişmeli olarak ayrılmaktadır. En hızlı sonuçlanan davalar, doğal olarak anlaşmalı olanlardır. Yalnızca tek bir konuda dahi çiftler anlaşmakta zorluk çekiyorsa boşanma davası çekişmeli hale gelebilmektedir. Boşanma sürecinde tarafların haklarının gözetilmesiyle nafaka, maddi-manevi tazminat, velayet konularının gündeme gelmesi ayrıca gereklidir. Çekişmeli boşanma davalarında bu süreç oldukça karışık hale gelebilmektedir.
Boşanma davası süreci, yeni hukuki sonuçları da doğuracaktır. Mal paylaşımı gibi durumlarda, boşanma davası kesin olarak tamamlandıktan sonra değerlendirme yapılabilmektedir. Boşanma davası sürerken mal paylaşımı davasının açılması mümkündür. Mal paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı olarak açılıp sürdürülmektedir. Boşanma davası açmak isteyenlerin hangi mahkemeye başvuracakları merak konusu olmaktadır. Bu çerçevede boşanma davası işlemlerinin başlatıldığı mahkemeler aile mahkemeleridir.
Anlaşmalı Boşanma Davaları Açma Şartları
Anlaşmalı boşanma davaları, tarafların kısa sürede boşanmayı istediği davalar olarak bilinmektedir. Bu konuda her anlamda uzlaşmış olan taraflarca anlaşmalı boşanma şartları yerine getirmelidir. Bu şartlar şu şekilde sıralanabilir;
- Evlilik birliğinin minimum 1 yıl sürmüş olması
- Tarafların mahkemeye birlikte başvuruyor olması
- Tarafların hakim tarafından tarafsız olarak dinlenmesi
- Anlaşmalı boşanmaya dair hususların protokole bağlanması
Evliliğin 1 yılı doldurmamış olması durumunda dava reddedilecektir. Duruşma sırasında taraflardan birinin boşanma işlemlerine icazet vermemesi davanın çekişmeli hale gelmesine neden olmaktadır.
Çekişmeli Boşanma Davaları Şartları
Çekişmeli boşanma davaları, boşanma sürecinde en az bir konu üzerinde anlaşamama durumunda açılmaktadır. Çekişmeli boşanma davalarının açılmasının genel sebepleri şu şekildedir;
- Eşler arasında hakaret etme, aşağılama
- Eşler arasında sevgi ve saygının bitmesi
- Kültürel, dini ve sosyal farklılıklar
- Mizaç farklılıkları
Çekişmeli boşanma davaları için başvurma yerleri, eşlerin beraber son 6 aydır oturdukları yer şeklinde belirtilmektedir. Bunun yanında eşlerden birinin, bulunduğu yerleşim yerindeki mahkemede dava açabilmesi mümkündür. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asli hukuk mahkemesine başvurulabilmektedir.